8 Eylül, UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı) tarafından Okuryazarlık Günü ya da Dünya Okuma - Yazma Günü ilan edildi. Bu yıl 55. kez kutlanan Okuryazarlık Günü, dünyanın kanayan yarasına işaret ediyor.
Okuryazar Olmak Ne Demek?
Okuryazar, TDK Güncel Sözlük'te şu şekilde tanımlanmaktadır:
Okuması yazması olan, öğrenim görmüş (kimse):
"Şimdi Diyarbakır'ın okuryazar gençlerinin hepsi beni tanıyor." - Halide Edip Adıvar
Kavram olarak ise okuryazarlık, alfabe aracılığıyla basit metinleri okuyabilmek, dört işlem gibi temel aritmetik becerisine sahip olmaktır. Bu temel beceriler de ilkokul çağında verildiği için okuryazar olma durumu öğrenim görmekle açıklanmaktadır.
Okuryazarlık, yazının icadı kadar köklü bir konudur. Ancak, Orta Çağ'da okuryazar olmak devlet erkanına, asil ve soylu kimselere tanınan bir ayrıcalıktı. Sanayi Devrimi, bu durumu aksine çevirdi. Dinlerin okuryazarlığı övmesi ve teşvik etmesi, kalemin - kağıdın yaygınlık kazanması gibi olumlu gelişmeler okuryazarlık oranında hızlı bir yükselişi sağladı.
Dünyada Ciddi Sayıda İnsan Okuma Yazma Bilmiyor
Her ne kadar bilgi ve aydınlanmadan söz etsek de dünyada okuryazar olmayan kişi sayısı milyonları buluyor. 1970 - 2005 yılları arasında dünyada 15 yaş üstü 758 milyon kişinin okuryazar olmadığı biliniyor (MEB). Üstelik bu sayısının üçte ikisi kadın ve çocuklardan meydana geliyor.
758 milyon kişiden çok küçük bir kısmı ad - soyad, aile bireylerin iletişim bilgileri gibi şeyleri yazabilse de temel düzeyde bir metni okuyamıyor. İşin en ilginç tarafı ise verilen sayı içindekilerin bir kısmı okula gittiği halde okuryazar olacak kadar bir eğitim görmemiş.
57 Milyon Çocuk Okula Gidememektedir
UNESCO'nun EFA (Herkes için Eğitim) raporu, 2002 yılından 2013 yılına kadar her yıl dünya çapındaki temel eğitimden yoksun çocukları raporlamakta, hükümetlere çağrı yapmaktadır.
Bu raporlar, 90 adet ülkeyi içermektedir ama bu ülkelerin on tanesi ya Avrupa Birliği ya da Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) üyesidir. Bu bakımdan raporlardaki veriler, sadece çocukların okula başlamasını değil zorunlu eğitimi tamamlamalarını içermektedir.
2013 yılı EFA raporuna göre 57 milyon çocuk okula gidememekte ya da eğitimlerini tamamlayamamaktadır (kaynak). Raporda, 1999 - 2011 yılında bir eğitim seferberliği görüldüğü ancak bu durum, devam etmediği için ufak bir gelişme olarak kaydedildiği göze çarpmaktadır.
On Ülke Okuryazar Olmayan Yetişkinlerin Çok Büyük Kısmını Oluşturuyor
UNESCO'nun bu raporu, dünyadaki sosyal uçurumu da gözler önüne seriyor. Öyle ki 2000 yılından bu yana 744 milyon yetişkin okuryazar olmayan insan bulunuyor. On ülke, dünyadaki okuryazar olmayan yetişkinlerin dörtte üçünden sorumlu tutuluyor : Burkina Faso, Eritre, Etiyopya, Lesotho, Mali, Malavi Cumhuriyeti, Mozambik, Nijer ve Senegal.
Sözü edilen yetişkinlerin çok büyük kısmı kız çocukları - kadınlardan oluşmaktadır. EFA'nın dikkat çektiği bir diğer husus da tam olarak budur: Eğitimde Cinsiyetler Arası Eşitsizlik
Kız çocuklarının okula gönderilmemesi, hem ülkemizde hem dünyada çok önemli bir sorundur. Öyle ki okuma yazma bilmeyenlerin dörtte üçü kadınlardan meydana gelmektedir.
Türkiye'de Kız Çocuklarının Okuryazarlık Durumu İyileşme Gösterdi
EFA raporuna dahil olan ülkelerden bir tanesi de Türkiye'dir. 2013 EFA raporuna göre Türkiye, eğitimde cinsiyet eşitliği yönünde 1999 yılından sonra kadar ciddi bir ivme kaydetmiştir.
50 ülke için yapılan raporda, 1999 yılında kız çocuklarını okula gönderme hedefinden uzak olan 38 ülke bulunmaktadır. Bu ülkeler içinde Türkiye'de bulunmaktaydı. Ancak 2011'e kadar 13 ülke bu listeden çıkmış ve Türkiye kayda değer bir ivme ile kız çocuklarını okullaştıran ülkeler arasına girmiştir. Türkiye, 2015 yılında kız çocuklarını okula gönderme, okutma konusunda %95 üstü başarı beklenen ülkeler arasındaki yerini almıştır.
Türkiye'nin bir diğer önemli başarısı da ortaöğretime erişimin geliştirilmesidir. 1999 yılında %87 oranında erkek çocuk, %65 oranında kız çocuk ortaokuldan mezun edilmiş, temel eğitimini almıştır. On yıl içerisinde de bu büyük fark neredeyse kapanmıştır.
Türkiye, 2003 yılında "Haydi Kızlar Okula" adlı bir kampanya başlatmıştı. 1997 yılında 5 yıllık eğitimin zorunlu olmasıyla birlikte özellikle kırsal bölgede bir eğitim seferberliği ilan edilmişti. Kapı kapı gezen öğretmenler, ebeveynleri çocuklarını okula göndermesi için ikna ediyordu. Beş yıla yakın süren bu kampanya, 223 binin üzerinde kız çoğunun okulla tanışmasına vesile oldu ve kız çocukların okula gitme oranı %94'ü gördü (Kaynak)
iOkul Eğitimin Ulaşılabilir Olmasına Katkı Sağlıyor
Bir eğitim teknolojisi olan iOkul, sadece okul yönetimini hedeflememektedir. Uzaktan Eğitim Modülü gibi modüller ile eğitimin her kesime ulaşmasında yardımcı olmaktadır.
Bugün, teknolojiyi eğitim ile harmanlayan iOkul, 8 Mart Dünya Okuryazarlık Gününü kutlar !
Kaynakça
Milli Eğitim Bakanlığı - 8 EYLÜL DÜNYA OKUMA YAZMA GÜNÜ MESAJI (2016) :Online Erişim
UNESCO - HERKES İÇİ EĞİTİM KÜRESEL İZLEME RAPORU (2002): Online Erişim
UNESCO - HERKES İÇİ EĞİTİM KÜRESEL İZLEME RAPORU (2013): Online Erişim